Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Biyoetik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi eğitim, araştırma, danışmanlık alanlarında faaliyette bulunacaktır. Üniversitemizin tüm akademik birimlerinin yansıra uluslararası biyoetik merkezleri ile işbirliği yaparak çeşitli eğitim faaliyetleri yürütülebilecektir. Özellikle lisans eğitimi için dersler açılabilecek en önemlisi lisansüstü eğitim programları açılabilecektir. Ayrıca sahaya yansıması için profesyonellere sürekli eğitim programları, halkı bilgilendirme programları gerçekleştirilecektir. Bunların yansıra Biyoetik alanında seminer, kurs, konferans ve panellerle programlarının yürütülmesine fırsat sağlanacaktır. Ayrıca anket, etnografik araştırmalar, tarih araştırmaları, yasal analizler gibi niceliksel ve niteliksel çeşitli biyoetik araştırma yöntemleri kullanılarak kurumlar arası ve uluslararası işbirliği içinde disiplinler arası orijinal, geçerli ve güvenilir araştırmalar ve projeler planlaması, yürütülmesi ve bu bilgilerin yayına dönüştürülmesi sağlanacaktır. Özellikle tartışmalı alanlarda danışmanlık sağlanabilecektir. Biyoetik alanında uluslararası platformlar ile işbirliği yaparak bilgi, deneyim ve görüş paylaşımında bulunulacaktır. Türkiye’nin-ilk biyoetik merkezleri arasında yer alan bu merkezin gelecekte üniversitemiz bünyesinde kurulacak Biyoetik Enstitüsünün ilk basamağını oluşturması amaçlanmaktadır.
Biyoetik nedir?
Biyoetik tüm bir yaşamı konu edinen etik tartışmadır. Son yüzyıldaki gelişmeler nedeniyle biyoetik felsefenin ve düşüncenin en önemli bölümlerinden biri haline gelmiştir. Günümüzde teknoloji ve bilimsel bilgideki hızlı ilerleme ile çok sayıda başarı elde edilmektedir. Ancak bu durum aynı zamanda biyoetik alanında çok kapsamlı tartışmaları da beraberinde getirmektedir. İleri teknolojinin kullanımı ile insanoğlunun çevresi ve diğer canlı türleri ile olan ilişkileri açısından sosyal, yasal, kültürel ve etik boyutlarda sorunlar ortaya çıkmakta veya gelecekte çıkacağı öngörülmektedir. Biyoetik, bu kapsamdaki tartışmaların yürütüldüğü ve çözüm önerilerinin oluşturulduğu bir bilim dalıdır. Bilim ve teknoloji politikalarının üretilme süreçlerinde biyoetik yol gösterici bir bilim dalı haline gelmiştir. Günümüzde yüzyıllardan beri süregelen etik tartışmalar, bu düzeyde yeni bir boyut kazanmış, disiplinler arası bir niteliğe bürünerek, hukuk, tıp, felsefe, ilahiyat, biyoloji, genetik gibi çok çeşitli bilim dallarını içeren bir kapsamın ortaya çıkmasına kaynaklık etmektedir.
Neden bir biyoetik merkezine ihtiyaç vardır?
Biyoetik tartışmalar ne kadar uzmanlar tarafından yürütülüyor olsa da biyoetik herkesi içine alan bir kapsama sahiptir. Gen teknolojisi, ilaç sanayi, klonlama, doğum, ölüm, ötenazi, insan deneyleri. öjeni, yapay üreme, kürtaj ve bunlarla birlikte canlılarla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sonuçları, sınırları ve kullanım ilkeleri biyoetik'in belli başlı konu başlıklarıdır. Dolayısıyla biyoetik alanındaki konular tek başına bilim adamlarının, akademisyenlerin, hekimlerin, siyasetçilerin, teknikerlerin, felsefecilerin ya da başka herhangi bir kesimin tek başına tekelinde olamayacak konulardır. Biyoetik, tıp etiğinden ayrı ancak onu da kapsayacak şekilde ele alınır. Burada meseller artık bilinen tıp alanındaki etik meseller olmaktan çıkmış, hem tıbbi hem sosyal ve siyasal meselelerin merkezinde yer alan bir etik sorun durumuna gelmiştir. Tüm bu sorunların etik, hukuk ve kamu politikaları açısından yansımalarının incelenmesi ne katkı sağlayan akademik ve toplum düzeyinde tartışmalara fırsat veren merkezler oluşturulmaktadır. Dünyada sayıları giderek artan biyoetik eğitim ve araştırma merkezi ve enstitüler bulunmaktadır. Bu merkezlerin en önemli görevi siyasi otorite, medya ve sivil toplum kuruluşlarına biyoetik konusunda danışmanlık vermek, kamuyu aydınlatmak ve biyoetik kavramların özellikle sağlık alanındaki yasalara yansıtılmasını sağlamaktır. Bu amaçlara hizmet eden bir merkezin üniversitemizde kurulması alana vereceği katkının dışında üniversitemiz için yenilikçi bir adım olacaktır.